18 Kasım 2013 Pazartesi

POMPACILARI MUTSUZ ETMENİN YOLLARI

Bir mutsuzluk serisidir gidiyor ama mutsuzuz demek ki, hadi hayırlısı.

Başlamadan bir öneri: Bisiklete binin. Olmadı mı? O zaman okumaya devam.

Araçlar için çok sık duyarız, nasıl daha az yakıt tüketiriz diye; cevap: dizel araç alırız. Henüz dizel bir motosiklet olmadığı için benzin yakmaya devam edelim bakalım. Benzin olmuş 5 lira, ister istemez artık ekonomi yapmaya başlıyor insanlar. Araç sürücüleri için daha az yakıt yakmanın bir yolu da motosiklete binmektir. Yazlık yerlerde görürsünüz her evin önünde arabanın yanında bir de scooter vardır, çarşıya pazara gitmelik. Peki motosiklet sürücüleri olarak daha az yakıt yakmak için ne yapabiliriz ona bir bakalım.



Öncelikle kısa mesafelerde gezinti için kullanan arkadaşlara bisiklet kullanmayı düşünmelerini öneririm. Hem sağlık için çok faydalı hem de beleş, yakıt derdi yok bir tek kendi yağınızı suyunuzu eksik etmeyin, bol bol su için.

Elektrikli bisikletlere de bakıla bilinir, başka bir yazı konusu olsun bu da.

Yaz-kış motosiklete binen, işi için motosiklet kullanan, zevk için motosiklet kullanan, bol bol gezen, turlara çıkan ama yakıtının gereğinden fazla tükendiğini düşünen arkadaşlar, dikkat edilecek birkaç konuyla siz de daha az yakıt tüketebilirsiniz. Büyük ihtimalle bildiğiniz konulardır, ama hatırlatmada fayda var.





1-Lastik ve Basıncı

Lastik basıncı aslında çok önemli bir konu ama çoğu zaman göz ardı ediliyor. Şimdi motosikletinizin lastiğinin yere basan alanını düşünün; motosikletinizin ağırlığı+sürücünün ağırlığı+çantası+artçısı hepsi bu kadarcık alan tarafından taşınıyor. Asfalt, toprak, kum, çamur, yağmur, toz... üstünden geçtiğiniz bütün yollar ile olan bağınız bu alana bağlı; bu alan da lastiğinizin kendisi oluyor. Lastiğin basıncı doğru değil ise, sürtünme artar ve motosikletin gitmesi için gereken güçte artar, bu sefer daha fazla gaza yüklenirsiniz. Aynı şekilde ömrü bitmiş bir lastik de hem güvenli değildir hem de sürtünme fazladır. Lastik basıncımızı lastiğimiz soğuk iken düzenli olarak ölçüp, lastiğimizin ömrü tamamlandığında geciktirmeden değiştiriyoruz


2-Hava Filtresi

Burnunuz tıkalı iken ne kadar koşabilirsiniz, ya da gece burnunuz tıkalı olduğu için hiç uyandınız mı? Aynı şekilde motosikletimiz de nefes almak ihtiyacı duyar. Yanma olayının olması için oksijene ihtiyaç vardır. Motosikletlerimizin motorları da sağlıklı yanma sağlamaları için oksijene ihtiyaç duyarlar. Eğer hava filtremiz kirli veya tıkalı ise, motorumuz sağlıklı bir yanma sağlayamaz, yakıt+hava oranı değişir ve daha fazla yakıt tüketmeye başlar. Birazcık daha detaylı anlatmak gerekirse: yakıt hava sıkıştırma oranı 15:1 olan bir motorda, 1 gram yakıtın tamamının kimyasal olarak değişikliğe uğrayıp yanması için moleküllerine 15 gram hava gerekir. 15 gram hava, yanma odasına zamanında giremezse 1 gram yakıtın tamamı yanma olayını sağlayamaz ve yanmayan fazla yakıt egzozdan dışarı atılır. Yani o çok değerli benzinimizi sokağa atarız. Hava filtremizi sık sık kontrol edip temizlemek ve zamanında değiştirmek gerekir.

3-Motor Yağı



İnsan bedeninin can sıvısı nasıl kansa, motorların can sıvısı da yağdır. Çok sık duyarız sanayi tabiri "Abi yağını suyunu koy, istediğin yere git." Yani o yağ bir kere girecek, olmazsa olmaz, başka bir alternatifi yok. Yağın ana görevi, "kayganlaştırıcı" olmak. Motor bloğunun içini düşünün; silindirler, pistonlar, dişliler, zincirler, kollar, onlar bunlar... Birbirini itenler,çekenler, sürtünenler, kayanlar, indirenler, kaldıranlar falanlar filanlar... bu cümbüşün içinde, bütün bu "metal" aksamın "yağ" gibi çalışması için motor yağına ihtiyacı vardır. Motorumuzun dişlilerinin sürtünmesi ne kadar az olursa, ürettiği gücü o kadar kolay ve hızlı iletir. Özelliğini kaybetmiş bir yağ içerisindeki motor parçaları, daha fazla sürtünür, daha çabuk ısınır,(ısınan metalin genleştiğini bilmeyen yoktur zaten) daha çabuk hararet yapar, ürettiği gücü daha "zor" iletir ve daha fazla yakıt tüketir. Motor yağımızı düzenli, kaliteli bir marka yağ ile zamanında değiştirelim.


4- Devirli Kullanma


Devir konusu çok ileri düzey teknik bilgi isteyen bir konu. Bu konu hakkında atıp tutan çok insan görürsünüz, gerek hayatta gerek internette. Sayfalar konusu konuşulur ama kesin bir bilgi yoktur. Racing model motosiklet kullananlar en hızlı vites değiştirme aralığını sorarlar, araba forumlarında "en az yakıt tüketimi vites değiştirme :)" şeklinde konu başlıkları görmüşsünüzdür mutlaka. Eğer takıntılı bir insan değilseniz, hangi vites hangi devirde değiştirilir, tamı tamına doğru kesin bilgi istiyorum demiyorsanız, size tavsiyem her zaman daha düşük devirde vites değiştirin. Yüksek devir demek yüksek yakıt tüketimi demektir, bunu bilmeyen yoktur herhalde. Mümkün mertebe vites değiştirme devrinizi düşük tutunuz.


5-Yol-Hava durumu



Lastik hava basıncı yukarısı ise, bu da aşağısı. Aynı şekilde lastiğinizin temas ettiği zemin sürtünmenizi etkiler ve yakıt tüketiminizi arttırır. Asfalt zeminde lastiklerimiz yolu daha iyi tutar ve motordan aldığımız güçle daha fazla yol gideriz. Toprak zemin daha gevşek olması ve sürtünmenin daha fazla olması sebebiyle güç kaybı daha fazladır. Havanın sıcak veya soğuk, yolun ıslak veya kuru, tozlu veya çamurlu olması, yolla temas eden lastiğimizi etkiler. Bu durumlar karşısında yapmamız gereken mevsimine göre motosikletimizin donanımını hazırlamaktır. Mevsimine göre, yazlık-kışlık lastiğimizi değiştirmeli, motor yağımızı, motosikletimizin kitapçığında yazan sıcaklıklara göre değiştirmeli ve varsa radyatörün sıvısını, antifrizini kontrol etmeliyiz.


6-Yakıt Kalitesi

Asya ile Avrupa arasında adeta bir köprü görevi gören, üç yanı denizlerle çevrili, ipek yolunun geçtiği, komşularıyla arası süper olan, güzel ülkemiz maalesef kaçak yakıt yönünden de çok zengin. Kaçak yakıtlar hem taşındıkları tanklar olsun hem kalite denetiminin olmaması hem de milli servete zararından dolayı, kıymetli motorlarımız için zararlıdır. Belli başlı markaların benzinini, mümkünse aynı markanın, aynı istasyondan yakıtını tüketelim. Özellikle yakıtımızı şehir içlerinden merkezi yerlerden alın. Şehirler arası gezi yapan arkadaşlar, yolda tatsız sürprizlerle karşılaşmak istemiyorsanız, yakıtınızı şehir içlerindeki petrol istasyonlarından yapın. Kaçak yakıt satan istasyonlar denetimden uzak şehir dışında, kaçak yakıtın transferinin gözlerden uzak yapılabildiği yerleri seçerler. "Yağını suyunu koy her yere gider" dedik ya, işte buradaki su benzin oluyor. Kaliteli yakıt daha performanslı yanar ve motorunuzun ömrünü de uzatır. 

7-Trafik Yoğunluğu

Şehir içi şu kadar, şehirler arası şu kadar yakıyor, diye bir tabir var. Neden şehir içi diye bir olgudan bahsediyoruz? Çünkü şehir içinde trafik var. İnsanlar çoğunlukla şundan bahseder: " Ya trafikte çok takıldım, dur kalk, dur kalk, motor çok yaktı." Evet nispeten durma-kalkma, araca sıfırdan tekrar bir ivmeye çıkartma; hızını almış bir araçtan daha fazla yakıt yaktırır. Ancak şu noktayı da kaçırmayalım: 15 dakikalık yolu, 45 dakikada gitmek demek, motorun 30 dk daha fazla çalıştığı demek oluyor. Yani demek istediğim durma kalkmadan ziyade, motor daha fazla çalışıyor; e zaten bu da işin özeti oluyor. Bu yüzden zaten boyut avantajına sahip motosikletimizi kullanırken, yaşadığımız şehri iyi tanımak, trafiğin yoğun olduğu yollar neresi, yolların geniş olduğu yerler, gerektiğinde kaldırıma çıkılabilecek yerler neresi bilmek, gideceğimiz yere daha erken gitmemiz ve motosikletimizin daha az çalışması demek, yakıt tasarrufu demek. :)

8-Kendini Bilmek

İşin en önemli ve en son noktası: sürücü. Yani, siz. Motosikleti kullanan sonuçta sizsiniz. Altınızdaki motosikletin motoruna emirleri siz veriyorsunuz. Fazla yakmasını da siz söylüyorsunuz. Örnek olaylarla anlatmak isterim: Evde otururken ya da sokakta yürürken çoğu zaman sizde duymuşsunuzdur; bir motor sesi gelir böyle 1-2 saniye son gaz bir yükselir vınn diye sonra yaklaşık 10 saniye boyunca devirin düşme sesi vnnnnnnnnnnnnnn....  Bu ne demek şimdi, ya bir arabayı geçerken kendini göstermek istedi ya da kaldırımdaki kızlara gösterdi kendini sonrada dikizden bakıyor, kızlar bakıyor mu diye. Motosiklet üzerinde etrafımızda bir çerçeve olmadığı için dış dünya ile birleşiğizdir. İnsanların tepkilerini bakışlarını anında görürüz, ve bu bakışlar çoğu zaman aslında olmadığımız bir insan gibi davranmamız sebebiyet verebilir. Özetle gaza gelme durumu. 2 dk. sonra kendi kendinize ne yapıyorum ben dersiniz hatta. 100 metre ileride arabaların stop lambaları yanmaya başlamış sırayla, bakıyorsunuz kırmızı ışık yanıyor, bir son gaz, bir son fren, ışık yeşil oluyor yine bir son gaz kalkma, arabalara dikizden bakma... Bu tarz davranışlar hem güvenli sürüşün hem de benzininizin düşmanıdır. İyi bir eğitim almak bile yakıt tüketiminizi etkiler.



Sevgiler,saygılar.

Fırat ERDEM

https://www.facebook.com/kask.sinegi

Edit: 1- Lütfen kaldırımlarda motosiklet sürüp yayaları taciz etmeyelim, kurallara uyalım. Sadece acil durumlar için, acil kaçış manevrası yapmamız gereken durumlarda, neyin nerede olduğunu bilmek için kaldırımları da hesabınıza katın.

2- Düşük devir ile burada kastedilen, motoru öldürmek değil, tapa gaz gitmektense daha aşağıda ve devrinde daha yumuşak vites geçişleri tercih etmek, kastedilmiştir.

29 Ekim 2013 Salı

KTM 390 DUKE ABS 2013 YIL SONU GÜNCELLEMESİ - TÜRKİYE NAKED PİYASASINA BİR BAKIŞ

2013 Ocak ayında Ktm Duke 390 için yazdığım inceleme için Tıklayın

2013 yılının Ekim ayının sonlarına yaklaşırken Ktm Duke 390 ABS bekleyenler için neler oldu neler bitti bir özet geçelim.


Duke 390 geldi gelmesine ama nasıl geldi. Fiyat 7000€. Yani bugünün euro kuruyla 19.134 TL. Peki ocak ayındaki beklentimiz neydi ? 13.000-14.000 TL arasındaydı. Vergisiydi şuyudu buyudu kur farkıydı desek, yine olsun  olsun 15-16.000 TL olsun dedik. Ama ola ola 19.000 TL oldu. Neden böyle oldu kimse anlamadı tabi. Kimse euronun bu kadar fırlayacağını bilmiyordu. Spormoto da bir ayar çekmeden bu fiyattan piyasaya koyunca birçok bekleyenini üzdü maalesef.


Şahsen bu durum karşısında çok sinirliyim. Ama kime sinirleneceğimi tam olarak kestiremedim. Ama ortada hakketen can sıkan bir durum var yani. İlla ülke mi değiştirelim yani nedir bu ezikliğin sebebi, neden makul fiyatlardan araç kullanamıyoruz, bizim de hakkımız değil mi böyle motosikletleri sürmek. Şimdi parası olan illaki gider alır, üçe beşe bakmaz eyvallah onlara bir sözümüz yok. Kimisi derki işte marka değeri car curt, herkes binemez tabi ki falan filan. Konu kimler alır kimler alamaz değil. Konu şu; ben eğer ki başka bir ülkede yaşasaydım çok rahat bir şekilde alacağım motosikleti, sırf bir sınır çizgisinin öbür tarafında doğdum diye alamıyorsam ya da daha fazla para veriyorsam, bu benim kanıma dokunuyor arkadaş. Bu can sıkıntısıyla başka markalarda alternatif arama, teselli bulma işinden de doğal olarak soğuyor insan. Motosikletten soğutuyorlar adamı.

Neler olabilirdi başka: Spormoto bu büyük fark karşısında kendince bir şeyler yapmaya çalışabilir miydi bilmiyorum? Atıyorum fiyatı düşüremezsin tamam bari yanında aksesuar ver, eğitim ver, ne bilim kask,çanta,mont bir şey ver bir kampanya yap, bir şeyler yap yani, bir çaba bir şey görelim. Demek ki çok ta umurlarında değil. Alan alır diye düşünüyorlar demek ki. Ama şundan eminim, 13-16.000 TL fiyat aralığında çıkmasını bekleyenlerin %60-%70'i bu fiyattan almaktan vazgeçtiler, ben de dahil. Kendileri bilirler, belki de yapabilecekleri bir şey yoktur çokta yüklenmeyelim adamlara; ama kızgınız bir kere yapabilecek bir şey yok.






Kızgınız Barkın Reis. Gittin inceledin, anlattın, emek verdin, bizleri heveslendirdin, ama olmadı. Ne yapalım kısmet değilmiş. Güzel motosiklete binmek, kaliteli mal kullanmak bize göre değilmiş. Şahsen kendim için konuşuyorum, Ktm motosikletlerine karşı bir ön yargım vardı. Çoğunlukla arazi motosikletleri üretmesi, aşırı arıza verdiği duyumları falan filan, öyle bir bakış açım vardı. Ama son zamanlarda sokak motosikletlerine, özellikle naked tarzında motosikletler yapmasıyla dikkatimizi çekmişti. Duke 125, Duke 200 ile bizleri iyicene heveslendirmişti. Fiyatları yine pahalıydı diğer sınıflardaki alternatiflerine göre ama kalitesini de belli ediyordu. Ayrıca sayfa sayfa aksesuar katalogları, kendine göre kişiselleştirebilme, uygun fiyatlı orjinal aksesuarları ile iyicene bizleri gaza getirdi Ktm. Ama bu sefer güldürmedi.

İnternette şöyle muhabbetler başladı şimdiden: Bunu alacağıma şunu alırım, üstüne şu kadar daha koy bunu al...falan filan. Zaten şu muhabbetlere bayılan bir millet olduğumuzdan daha önce bahsetmiştim. (Motosiklet Sürücüsü Yalnızdır)
Şimdi gerçekten bu paraya başka neler alabiliriz ona bir bakalım:) 

Bu karşılaştırma şu şekilde olacak: Türkiyede satılan,2013 model, 250-900cc arası, 'naked' yani çıplak ve 19.000TL'ye yakın motosikletler neler? İkinci el ve diğer tarz motosikletlere hiç girmeyeceğim, üstüne şu kadar daha koya koya BMW K1600GT' ye kadar yolu var o yüzden bu aralıkta kesiyorum.

1-Honda CBF600 S ABS - 20.600  TL

Honda naked sınıfına koymuş ama öndeki camıyla ne kadar naked tartışılır. 599cc, 4 silindir, 220 kg. sahibinden.com: 2 ilan 18.600-20.250 TL



 


2-Honda NC 700SA 20.850  TL

670cc, çift silindir, 215kg.
sahibinden.com: 15 ilan 16.500-20.850 TL arası.



 

3-Yamaha MT-09 24.000 TL
 Yamaha'nın yeni motosikleti, 850cc, 3 silindir, 188kg




 
4-Yamaha FZ8-N 23.400 TL

779cc, 4 silindir, 215kg




 


5-Yamaha XJ6N 19.200 - ABS-21.200 TL

600cc, 4 silindir, 205kg/210kg ABS
sahibinden.com: 9 ilan, 15.500-19.200 TL arası.

 



6-Suzuki GW250 İNAZUMA 11.000 TL

248cc, çift silindir, 183kg.
sahibinden.com: 27 ilan, 9.650-11.500 TL arası (sıfırından pahalı ikinci el var :S Tükiye işte)




 

7-Suzuki GLADIUS SFV 650 ABS  23.530
645cc, çift silindir,  205kg
sahibinden.com: 2 ilan, 19.000 TL






 
8-Kawasaki ER-6n 8000€(21.868TL) 
ABS-8700€(23.781TL)
649cc, çift silindir, 204kg/206kg ABS
sahibinden.com: 5 ilan, 18.000-19.000 TL arası





9-BMW F800R 39.508 YUHTL ( BU KONUYA HİÇ GİRMEYELİM ZATEN)



Araştırınca 'NAKED' sınıfının ülkemizde ne kadar fakir olduğunu bir kez daha gördüm.İkinci el fiyatlarına hiç girmemeyi düşünüyordum ancak dayanamayıp yine de baktım. Araştıran, merak eden arkadaşlara yardımcı olalım. İkinci el fiyatlarına sahibinden.com sitesinden, naked sınıfı, 2012-2013 modelleri arama kıstası olacak şekilde bakılmıştır.

ktm 690 duke, suzuki gsr 750, kawasaki z800, Ducati Monster fiyatları yüzünden hiç bakmadım isteyen araştırabilir.

Gelelim şimdi sonuca; madde madde anlatmaya çalışacağım, işin rengi sanki biraz değişiyor. :)

Araştırmacı Gazeteci Mode: ON













1- Sıfır fiyatı Ktm den ucuz bir tek Suzuki GW 250 İnazuma var(11.000TL). Tekrar hatırlatayım: 2013 Model "NAKED" sınıfı. cbr 250, ninja 300 o yüzden yok.

2- Alternatiflerin çoğu 4 ya da2 silindir. Yeni Yamaha MT-9 üç silindir.

3- Ktm den başka "tek silindir" naked motosiklet "Yok."

4- Ktm 375cc, en yakın inazuma 250cc,üstü honda cbf 599cc sonra yamaha xj6n 600cc. Bu demek oluyor ki çok yalnız bir aralıkta duruyor.

5- Fiyatı olabileceği aralığın en üstünde.19.000 TL'ye alınabilecek sıfır bir başka motosiklet bir tek Yamaha XJ6N(19.200 TL ABS-YOK) var.

6- Bire bir karşılaştırma yapılabilinecek bir model yok. O yüzden fiyatı da karşılaştırılamıyor.

7- KTM, 375cc, Tek silindir, 139kg. 125 duke, 200 duke ile aynı şasiyi kullanıyor.

8- En yakın İnazuma 183kg; Ktm 139kg !!!

9- Kilo yüzünden bayanlar için en uygunu olabilir.

10- Tek silindir olması yüzünden, titreşim konusu var.

11- Tek silindirin Yakıt Avantajı var.

12- Kişiden kişiye değişen "Şekil" konusu var, bence hepsinden daha sert bir duruşu var ama turuncu renk yüzünden biraz daha sevimli, kanı sıcak, 'şeklini beğendim aldım' cılara.

13- Kullanmadığım için, kullanım rahatlığı ve zevki konusunda yorum yapmıyorum. Kullanıp karşılaştırma yapabileceklerden, yorumlarını bekleriz.

14- İkinci eli şuan yok, olsa bile sıfırından çok farkının olacağını zannetmiyorum.(Türkiye Motosiklet Piyasası Çakalları ve Kullanılmış Malı Sıfırından Pahalı Satanları Koruma Ve Yaşatma Dernekleri sağ olsun.)

15- En yakın muadili Türkiye'de artık üretilmeyen tek silindir Honda CBF 250 ya da Yamaha YBR 250 var.

16- Türkiye'de naked motosikletlerde 11.000TL ile 20.000 TL arasında bir boşluk varmış onu görmüş olduk; Ktm de bu aralığın ortasına değil de, en üstüne oturmuş onu anladık.


Şimdi baktım da sanki biraz fazla kızmışım kendi kendime :) Adamların emsali yok. Hakkıdır yani bu fiyata satması.(Bak bak 2 dakikada,neyse...) Şaka maka derken durum bu dostlar. 2014 yılı neler getirecek göreceğiz. Markaların yeni modelleri ne olacak, ne bitecek buradan yazmaya çalışacağım. Honda'nın 500lük'lerini merakla bekliyoruz bakalım. Şu cc boşluğunun doldurulması lazım.

Son sözler: Ktm' ye yine uzaktan bakmaya devam, karşılaştırılan modeller 2013 Türkiye naked sınıfı motosikletlerdir, bu yazıyı gece 02:00 sabah 07:30 arasında yazdığım için, unuttuğum ya da gözümden kaçan bir model var ise, hatırlatırsanız onu da eklerim, şimdiden kusura bakmayın.

Bir sonraki yazımı Suzuki GW250 İnazuma için yazabilirim, belli olmaz ;)


O zamana kadar dostum Serhat Küçükler'in Blogunu takip etmenizi tavsiye ederim: Motosikletli Yaşam




https://www.facebook.com/kask.sinegi

Sevgiler,Saygılar...

23 Ekim 2013 Çarşamba

TAMİRCİLERİ MUTSUZ ETMENİN YOLLARI

Hiçbir mekanik araç sebepsiz yere arıza çıkarıp bozulmaz. Arızaların sebebi insanlardır. Motosikletlerimizin arızalarına da biz sebep oluruz. Fabrikadan bozuk gelen bir motosiklet bile fabrikadaki insan yüzünden bozuktur. Peki motosikletimizi uzun yıllar sağlam ve güvenli bir şekilde aynı durumda korumak için üstümüze düşenler nedir?

Tamirciler aynı sorunlarla çok sık karşılaştıkları için, bizim için çok büyük görünen sorunlar onlar için artık olağan olmuştur. Bir nevi meslek hastalığı olan 'Olağanlaşma' durumu yüzünden, tamircinin gözünden kaçabilen durumlar, bizim gözümüze fazlasıyla batabilir. Bu durum diğer meslekler içinde aynıdır; örneğin bir doktor için çok sıradan gelen bir hastalık bizim için çok büyük bir durumdur. Bu duruma günlük hayatta çok sık rastlarız. Peki bu durumda motosiklet sahibi olarak üstümüze düşen sorumluluklar nelerdir?

Motosiklet sahipleri olarak bir çok masraf çıkartacak sorunu, olmadan önce önlememiz mümkündür. Tamircilere sorulduğunda en çok karşılaştıkları arızalar ve bunları önlemenin yolları nelerdir diye bir liste yapıldığında, karşımıza çıkan 5 tane önemli konu bulunmaktadır:

1. Bakım Zamanlarını Geçirmek
Diske sürten fren balatası, delik, tıkalı hava filtresi, katranlaşmış motor yağı... tamircinizin yüzünü güldüren arızalar. Hepsi de zamanında yapılan bakımlarla önlenebilir ve cebinizden çıkan parayı koruyabilir. Motosiklet sahibi olmak demek sadece gaz açmak demek değildir. Aynı zamanda birazcık da tamirci olmak demektir. Motosikletinizin nelere ihtiyacı olduğunu iyi bilmek gerekir. Kullanma kılavuzu okumayı sevmeyen bir millet olmamızın cezasını, tamircilere fazlasıyla para bayılarak öderiz. Motosikletinizin bakım aralıklarını ve değişmesi gereken sarf malzemeleri mutlaka öğrenin ve bunları zamanında değiştirin. Motosiklet bakımını zamanında yapmak hem motosikletinizin ömrünü uzatır hem de maliyetinizi azaltır.


2. Düşük Lastik Basıncı
Düşük lastik basıncı her zaman büyük bir sorundur. Lastiklerinizi yeterince şişirmezseniz, lastiğin tutunması azalır, yönlendirme yani gidonu çevirme sertleşir ve motosikleti döndürmeniz zorlaşır. yön veremediğiniz bir motosiklet bütün sorunların başıdır. Lastik hava basınçlarınızı haftalık olarak, lastikleriniz soğuk iken kontrol edin.




3. Düzenli Fren Kontrolü
Bir çift motosiklet balatasının fiyatı ortalama olarak 50-100 tl arasındadır. Bitmiş bir balata diskinizi çizer ve derin oluklar oluşturarak diskinizin performansını düşürür ve güvenlik açısından çok büyük bir sorun ortaya çıkar. Diskinizi değiştirmek isterseniz ise balata fiyatının çok çok üstünde fiyatlar ödemek zorunda kalırsınız. Fren balatalarınız bitmeye yakın metal yüzeyi ortaya çıkar ve diskin metal yüzeyiyle sürtününce kulak gıcırdatan bir ses çıkarır; işte balatalarınızı değiştirme vakti gelmiş demektir.

4. Genel İnceleme
Uzun bir seyahate çıkmadan önce mutlaka motosikletinizi detaylı olarak kontrol edin ve bu kontrol işini bir düzene koyun. Çok büyük bakım masrafları çıkartacak işleri bu şekilde önleyebilirsiniz. Öncelikle motordan akan bir sıvı olup olmadığına bakın. Farlar, sinyaller, zincir, amortisör kontrolleri, yola çıkmadan önce yapmanız gereken temel kontrollerdir. Herkes motosikletinin çok güzel görünmesini ister ama fark etmeden güvenlik konusunu da arka plana iter.

5. Park Etme-Saklama
Uzun süreli veya kısa süreli motosikletinizi bir yerde bırakacaksanız, geri döndüğünüzde motosikletinizi bıraktığınız gibi bulacağınızdan emin olun. birkaç hafta yada birkaç ay bir yerde kalacaksa motosikletinizi varsa orta sehpaya alın, aküsünü sökün, benzin deponuzu boşaltın ve üstünü mutlaka örtün. Uzun süre kullanılmamış bir motosiklet, kullanılan bir motosikletten daha fazla masraf çıkartabilir. Kısa süreli ya da günübirlik park ederken motosikletinizin devrilmemiş yada yerinin değiştirilmemiş olmasını istiyorsanız, düz, mümkünse kapalı, güvenli bir yere üstünü örterek park edin.

https://www.facebook.com/kask.sinegi
"Motosiklet Sürücüsü Yalnızdır." isimli yazım için tıklayın.

21 Şubat 2013 Perşembe

MOTOSİKLET SÜRÜCÜSÜ YALNIZDIR.


                        
                         
















Motosiklet almaya nasıl karar verdiğimi hatırlamamakla beraber, yaptığım ilk iş kalabalık bir motosiklet forumuna girip, hakkında en çok konuşulan motosikleti incelemeye başladım. Mantık olarak bir motosiklet hakkında çok konuşuluyorsa, o motosiklet ya çok iyidir ya da çok kötüdür. Ben de hakkında çok konuşulan bu motosikletten aldım ve 20.000 km her yere motosikletimle gittim. Peki neden böyle bir şey yaptım. Neden bilgisayar başında karar verip ilk gördüğüm motosikleti aldım.




Yeni başlayan biri olarak motosikletim arızalandığı zaman soracağım insan çok olur diye düşündüm. Yani ilk başta servis işini eledim kafamda. Benim için motosikletçi olmak, uzun yollar ve yalnız motosikletimle ben demekti. Aramıza başkasını sokma gibi bir düşüncem yoktu. Kendimce çok haklı ve de mantıklı idim. Hayallerim hep kendi motosikletimi kendim tamir edişim, kendi tamirhanem ve alet edevatlarımı düşünüp iyicene gaza gelip motorun sağına soluna dalmamak için kendimi zor tutardım. Ama bir süre sonra bunun öyle ha deyince olabilecek bir şey olmadığı dank etti kafama. Öyle american dream vari bir hayat tarzımız yoktu sonuçta, hepimizin müstakil, bahçeli, garajlı evlerimiz yoktu. Sitede, sokakta, kaldırımda, balkon altlarında bıraktığımız motosikletlerimize belki de hak ettikleri evi veremediğimiz için üzülüyorduk bile; motosikletlerimize mahçup düşüyorduk.


                          





Sürekli olarak iç mukayese ve çatışmalarla birlikte düşe kalka gidiyorduk. Bazen neden her şey mükemmel değil, neden neden diye diye artık bunalmıştım. Etrafımızdaki insanlar, çevremiz, ah o çevre yok mu çevre. Arkadaş bu adamları kim yolluyor ya ben ona anlam veremiyorum. -Abi üstüne şu kadar daha koysaydın şunu alırdık, yok bu kadar verilmez buna, keşke hemen almasaydın. İddia ediyorum ki bu tür arkadaşlar herkesin çevresinde vardır ve bu arkadaşlara tavsiyem kesinlikle evlenmesinler! Çünkü bu kafada adam eşini de aldatır, her bir şeyi de yapar. Çünkü tatminsiz adam. Hiç bir motosiklet tatmin etmez onu. Sürekli birbirleriyle yarış içindedir bu arkadaşlar. Sürekli daha büyük, daha hızlı, daha pahalı, daha, daha, daha... Neden arkadaş ya neden? Neden Türkiye'de 200.000 km, 300.000 km, 500.000 km motosiklet yok, hı? Bak motosiklet ilanlarına hep 100.000 km altı. Hiç düşündünüz mü bunu?


Fuarda görüşmek üzere.

Fırat ERDEM





20 Ocak 2013 Pazar

2013 Dakar Rallisi Şampiyonları Belli Oldu


Dakar Rallisi'nde, Fransız Stephane Peterhansel otomobil, vatandaşı Cyril Despres ise motosiklet kategorisinde şampiyonluğa uzandı. 
     34'üncü Dakar Rallisi, Şili'in La Serena ile Santiago kentleri arasındaki 14'üncü etapla sona erdi. Otomobil kategorisinde, İspanyol Nani Roma, 625 kilometre uzunluğundaki etabın 126 kilometrelik zamana karşı kısmını, 1:44:10 saatlik süresiyle lider tamamladı. Roma'yı, Arjantinli Orlando Terranova ve bir başka Arjantinli pilot Lucio Alvarez takip etti. 
     Kariyerinde 4'ü otomobil, 6'sı motosiklette olmak üzere Dakar Rallisi'nde 10 kez zirveye çıkan Fransız Stephane Peterhansel, 14'üncü etabı, liderin 3:43 dakika arkasında 10'uncu sırada bitirerek, genel klasmanı 38:32:39 saat ile lider tamamladı ve toplamda 11'inci kez podyumun en üst basamağına çıktı. 
     2009 şampiyonu Güney Afrikalı Giniel De Villiers, Peterhansel'in 42:22 dakika arkasında genel klasman ikinciliğini elde ederken, Rus Leonid Novitskiy ise liderin 1:28:22 saat gerisinde üçüncü oldu. 
     
     -Motosiklet- 
     
     Motosiklet kategorisinde ise Fransız Cyril Despres, Portekizli Ruben Faria'nın kazandığı 14'üncü etabın ardından, genel klasmanı lider tamamlamayı başardı ve 2005, 2007, 2010 ve 2012'den sonra kariyerindeki 5'inci Dakar Rallisi zaferine ulaştı. 
     Motosiklet kategorisinde 14'üncü ve son etabı ilk 3 sırada bitiren sürücüler şöyle: 
     
     Sürücü Ülke Takım Süre 
     -------------------------------------------------------------- 
     1. Ruben Faria Portekiz KTM 1:43:06 saat 
     2. Joan Barreda Bort İspanya Husqvarna +8 saniye 
     3. Helder Rodrigues Portekiz Honda +24 
     
     -Genel Klasman- 
     
     Dakar Rallisi'nin 14'üncü ve son etabı sonunda genel klasman şöyle oluştu: 
     
     Otomobil 
     -------- 
     1. Stephane Peterhansel (Fransa) 38:32:39 saat 
     2. Giniel De Villiers (Güney Afrika) +42:22 
     3. Leonid Novitskiy (Rusya) +1:28:22 
     
     




Motosiklet 
     ---------- 
     1. Cyril Despres (Fransa) 43:24:22 
     2. Ruben Faria (Portekiz) +10:43 
     3. Francisco Lopez Contardo (Şili) +18:48 
     

18 Ocak 2013 Cuma

KTM 390 Duke ABS 2013





Duke serisi sahneye 1994 yılında satışa çıkmasıyla başladı ve günümüze kadar birçok değişikliğe uğrayarak hayatına devam ediyor.
2011 yılında Duke ailesi 125 Duke ile yeni bir üye kazandı ve 2012 yılında 200 Duke, 690 Duke ve 990 Super Duke R ile üye sayısını genişletti.


2013 yılında KTM, EICMA Motosiklet Fuarı ile yeni Motosikletleri KTM 390 Duke'u tanıttı. Yeni 390 Duke kardeşleri 125 Duke ve 200 Duke ile aynı şasiyi kullanıyor ve kalbinde 373 cc tek silindir bir motor barındırıyor.
390'nın selesi 125 ve 200 e göre birazcık alçalmış ve 800 mm olmuş, ayrıca deposu da bir litre daha büyümüş.
Tek silindir motorunun ürettiği güç 44 beygir ve 35 nm tork ile Honda CBR500R ve Kawasaki Ninja 300 ile aynı lige girmeye hak kazanıyor.


Türkiye fiyatı konusunda bir fikir sahibi olmak istenirse İngiltere fiyatları 125 Duke için 3795£ , 200 Duke 3995£ olduğu varsayılır ve 390 Duke için 4250£ civarında bir fiyat olacağı düşünülürse, Türkiye fiyatı 13.000 - 14.000 TL olacağı öngörülüyor.



Motosiklet birçok üst düzey donanımlara sahip olmakla birlikte; Bosch marka ABS güvenlik sistemine, WP süspansiyon ve Brembo marka frenlere sahip olacak.


2013 İstanbul Eurasia Motosiklet fuarı ile ülkemizde görmeyi tahmin ettiğimiz KTM 390 Duke ile ilgili daha detaylı bilgilere fuardan sonra ulaşabilmeyi umuyoruz.











6 Ocak 2013 Pazar

KAWASAKİ Z800


KAWASAKİ Z800

Orta siklet şampiyon




Büyütülmüş depo, yenilenmiş şasi ve heybetli yeni görünümüyle Z750 nin dönüşümü, " Z800 ".





Kawasaki yeni modellerini ardı ardına duyurmaya devam ediyor.
2013 yılına doğru yenilenen ve yeni modellerini görücüye çıkaran Kawasaki Motor Zx-6r ve Ninja 300'den sonra orta-siklet'e bir yeni model daha ekledi.

2013 yılına hızlı ve yeniliklerle ilerleyen kawasaki,hayranlarını ve meraklılarını yeni modelleri ile adeta büyüledi.Geçtiğimiz günlerde Kawasaki resmi sitesi iki haftadır yeni modellerin tanıtımı için gerisayım sayacı başlatmıştı.Bu geri sayım sayacının sonlanmasıyla Kawasaki yeni modelini tanıttı.Bütün motorsevenlerin merakla beklediği bu gerisayım sayacının bitiminde yeni model Z800 göründü.

Sıradışı tasarımı,agresif görünümü ve 806cc motoru ile Kawasaki Motor sevenlerine süpriz yaptı.Z serisinin süre gelen ihtişamlı motorlarına bir yeni motor daha eklendi.

Orta sınıf çıplak motor(naked) olarak giriş yapan Z800 güçlü motoru ve yeni teknoloji yapısıyla sokak motorunun sıradışılığını sergiliyor.

Kawasaki'nin bu yeni motor için nitelendirdiği slogan ise "knock-out yumrukla yeni orta ağırlık yarışmacı".

Ortasikletin ağırlığını üstlenecek bir yapıda olan Z800'ün farklı yenilikleri;

  • İhtişamlı yapıyasıyla agresif görünümlü karenaj
  • Güçlü performanslı motoru ,sıvı soğutmalı 4 zamanlı 806cc
  • Sıradışı "z" led stop
  • Yeni çok fonksiyonlu dijital gösterge (3 panel lcd ekran)
  • Binici için doğal ve hassas sürüş pozisyonu
  • Yüksek etkileşimli yeni geliştirilmiş şasi
  • Kısa son vites geçişleri
  • 41mm ters çatal ile mükemmel yol tutuşu ve çevik kullanım
  • Geliştirilmiş frenleme